Uğur Dündar’a açılan babalık davasını haber yapmamız bazılarını çok rahatsız etmiş anlaşılan. Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici her zamanki gibi tek taraflı yorumlamış yapılan haberleri. Uzun uzun da yazı döşemiş, Uğur Dündar’ı linç ediyormuşuz. Artık muhalif olacağım diye nasıl bir evreye geçtiyse Faruk Bildirici, gerçeklik algısını da kaybetmiş anlaşılan. Yazısında baştan aşağıya bizi suçlayıcı bir üslup kullanmış. Ama Uğur Dündar’a toz kondurmamış. Yani tam anlamıyla ‘mağdur edebiyatı’ yapmış… Mağdur da tabii ki Uğur Dündar ona göre. İki kız kardeşin mağduriyeti umurunda bile değil Faruk Bey’in…
TEK TARAFLI BİR BAKIŞ
Öncelikle şunu söyleyeyim, Uğur Dündar’ı kimsenin linç ettiği yok. Haberin medyaya yansıdığı ilk günden beri, Uğur Dündar’ın da açıklamalarına yer veriyoruz. Faruk Bey, sadece işine gelen bölümleri yazısına almış anlaşılan. Yoksa böyle bir detayı gözden kaçırmış olamazdı. Tek taraflılığı bırakıp, nesnel yaklaşsa Uğur Dündar’ın sosyal medya paylaşımlarına haberin içinde yer verdiğimizi görürdü…
Uğur Dündar davanın medyaya yansıdığı ilk günden beri iki kız kardeş ve annelerini hedef gösteren birçok açıklama yaptı hem ekranlardan hem de sosyal medyasından. Bir zahmet onlara da yer verseydiniz yazınızda Faruk Bey. Ama verir mi vermez… Bir kadına yönelik ‘Yüz kızartıcı belgeler yayınlayacağım… İçinizden tükürme duygusu geçecek’ sözlerine de iki kelam etseydiniz. Kadına şiddetin, hedef göstermenin, itibarsızlaştırmaya çalışmanın en somut örneğidir bu sözler. Niye bunlar için bir şey demediniz? Nerede sizin nesnelliğiniz? Bizi suçladığınız ‘tek taraflılığı’ siz yapıyorsunuz…
Adli Tıp sürecine dair Dilara Gülatan’ın itirazlarını haber yapmanın neresi düşmanlık? Uğur Dündar’a soru sormanın neresi önyargılı bir tavır? Gazeteciliğin en temel kuralıdır soru sormak.
İlk günden beri Uğur Dündar tamamen karşı tarafı hor gören bir tavır sergiliyor. Buna da iki kelam etseydiniz keşke. Ama etmezsiniz… Hani diyorsunuz ya; ‘Haberler, nesnelliği yok eden duygularından arınmalı; somut veriler ve mesleki kurallar üzerinden ilerlemeliydi’ diye, bu tavsiyenizi önce siz kendinize uygulayın. Tek taraflı yayıncılığı siz yapıyorsunuz. Önyargılı olduğunuzun kanıtını da yazınızla gösterdiniz. Tutturmuşsunuz bir ‘yandaş’ söylemi, o doğrultuda gidiyorsunuz. Politik olarak kendinize yakın gördüğünüz bir gazeteciyi canhıraş savunmak adına onun yanlışlarını dile getirmemek bence en büyük yandaşlıktır. Bozacının şahidi şıracıdır misali Uğur Dündar’ın yanlışlarını yazmamaya, görmemeye devam ediyorsunuz. Sonra da nesnellikten, tarafsızlıktan bahsediyorsunuz, komik gerçekten…
DÜNDAR ‘5 ŞÜPHE’ HAKKINDA KONUŞMUYOR
Uğur Dündar’ın ayarları bozuldu! Dündar, kendisine babalık davası açan Dilara Gülatan’ı ve annesi Suphiye Orancı’yı hedef alıp “Çarşamba akşamı TV’de program yapıp anne Suphiye Orancı hakkındaki yüz kızartıcı belgeleri açıklayacağım. İçinizden tükürme duygusu geçecek” diye tehditler savurmuştu. Ancak Dündar yaptığı programda bu konuya hiç değinmedi. Halbuki elinde gerçekten sağlam belgeler olsa o yayını yapar, aynı belgeleri de mahkemeye sunardı. Öte yandan Dündar, GÜNAYDIN’ın babalık davasıyla ilgili 5 şüpheli durum hakkında da tek kelime etmiyor. Çünkü Dilara Gülatan’ın avukatlarının yaptıkları itirazın haklı gerekçeleri olduğunu o da biliyor.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
11 Aralık 2024SPOR
11 Aralık 2024GÜNDEM
11 Aralık 2024SPOR
11 Aralık 2024SPOR
11 Aralık 2024GÜNDEM
11 Aralık 2024GÜNDEM
11 Aralık 2024